Diz osteoartritinde trombositten zengin plazma (Platelet-Rich Plasma, PRP) tedavisinin zaman içindeki etkililiği ve fiziksel fonksiyonlar üzerine etkisi nedir? Bu sorunun cevabını bulmak amacıyla, diz osteoartritinde yakın zamanda yayımlanan randomize klinik çalışmaların (RKÇ) sistematik bir gözden geçirmesi yapıldı.
Osteoartrit, dizde fonksiyon kaybının önde gelen nedenlerinden biridir. Osteoartritin cerrahi dışı tedavilerinde amaç, semptomların azaltılması ve eklem fonksiyonunun iyileştirilmesidir. Günümüzde osteoartritin cerrahi dışı tedavileri arasında fizyoterapi, analjezi, nonsteroidal antiinflamatuvar ilaçlar ve eklem içi enjeksiyonlar sayılabilir. Eklem içi enjeksiyon uygulamaları için ise hiyalüronik asit, kortikosteroidler veya ozon gibi seçenekler bulunmaktadır.
Son on yıl içinde, osteoartrit tedavisinde PRP gibi otolog büyüme faktörlerinin eklem içi uygulaması da giderek daha fazla kullanılmaya başlanmıştır. Tam kanın bir fraksiyonu olan PRP, otolog kanın santrifüjü ile hazırlanır ve yüksek oranda trombosit içerir. PRP’nin doku iyileşmesi sürecindeki rejeneratif etkisi ve antiinflamatuvar potansiyeli birçok kas-iskelet sistemi hastalığında umut vaat eden bir ilaç olmasını sağlamıştır. Osteoartrit de bu hastalıklardan biridir.
2017 tarihli bir gözden geçirme çalışmasında, Pubmed, Embase, Cochrane ve Scopus veritabanlarında, PRP uygulamasının etkililik ve güvenliliğinin diğer eklem içi enjeksiyonlarla karşılaştırıldığı RKÇ’ler tarandı. Toplam 1423 hastayı kapsayan 14 RKÇ değerlendirmeye alındı. İzleme süreleri 12 hafta ile 12 ay arasında değişen RKÇ’lerin kontrol gruplarında salin (plasebo), hiyalüronik asit, ozon ve kortikosteroid bulunuyordu. Sonuçların Western Ontario ve McMaster Üniversiteleri Osteoatrit İndeksi (Western Ontario and McMaster Universities Arthritis Index, WOMAC) ile değerlendirildiği ve istenmeyen etkilerin kaydedildiği çalışmaların veri sentezi, rastgele etkiler modeli kullanılarak yapıldı.
Alınan sonuçlar, PRP uygulamasının kontrol grubuna kıyasla,
- WOMAC ağrı alt-puanlarını 3, 6 ve 12 aylık izlemelerde anlamlı derecede azalttığını (sırasıyla p=0.02, 0.004, <0.001);
- WOMAC fiziksel fonksiyon alt-puanlarını 3, 6 ve 12 aylık izlemelerde anlamlı derecede iyileştirdiğini (sırasıyla p=0.002, 0.01, <0.001) ve
- 3, 6 ve 12 aylardaki WOMAC toplam puanlarını anlamlı derecede iyileştirdiğini (tüm noktalarda p<0.001) gösterdi.
Ayrıca PRP uygulamasının, enjeksiyon sonrası istenmeyen olay riskini anlamlı derecede artırmadığı da görüldü (RR, 1.40 [%95 GA, 0.80–2.45], I2 = %59, p=0.24).
Bu analizler sonucunda araştırmacılar, diz osteoartritinin tedavisinde eklem içi PRP uygulamasının, ağrıyı azaltmada ve hastanın kendi bildirimine dayalı fonksiyon iyileşmesinde 3, 6 ve 12. aylık izlemlerde, kontrol gruplarındaki diğer enjeksiyonlara (yani plasebo salin, hiyalüronik asit, ozon ve kortikosteroid enjeksiyonlarına) kıyasla daha etkili olabileceği sonucuna varmışlardır.
Daha önceki bazı sistematik gözden geçirmelerde de osteoartrit tedavisinde PRP uygulamasının benzeri bir etkililik ve güvenliliğe sahip olduğu gösterilmişti. Ancak bu analizlerde değerlendirmeye alınan RKÇ sayısı 9’un altındaydı ve PRP uygulamasının diz ağrısı ve fiziksel fonksiyonlar üzerindeki etkililiğinin zaman içindeki değişkenliği araştırılmamıştı. Bu gözden geçirme çalışmasının gücü, PRP uygulamasının etkililiğinin enjeksiyon sonrası farklı zaman noktalarında değerlendirilmesi olmuştur. Bu çalışmanın sonuçları göstermektedir ki, diz osteoartritinin tedavisinde eklem içi PRP uygulaması, diğer eklem içi enjeksiyonlara göre ağrıyı azaltmada ve fonksiyonları iyileştirmede 3,6 ve 12 ayda yapılan takiplerde daha üstündür.
Referans:
Shen L, et al. The temporal effect of platelet-rich plasma on pain and physical function in the treatment of knee osteoarthritis: systematic review and meta-analysis of randomized controlled trials. Journal of Orthopaedic Surgery and Research 2017;12:16