Toplumumuzda bazı bölgesel egzersizlerin karın yağlarını erittiğine dair yanlış bir inanış var. Dr. Kadir Göde, “Karın yağlarını eritmek için, yürüyüş, koşu, yüzme gibi vücudun bütününe hitap eden, efor gerektiren egzersizler yapılmalı, çünkü yalnızca bölgesel hareketler yaparak yağlar erimez” diyor.
Yürüme, koşma, ip atlama gibi aktivitelerle vücudun ısısı yükseltilerek spora bir ön hazırlık yapılmalı. Fizik tedavi uzmanları bunu öneriyor. Ayrıca bu sayede hem sakatlıklardan korunuluyor hem de spor esnasında performans artıyor. Trabzon Özel Medical Park Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Kadir Göde, sağlıklı zayıflamak ve herhangi bir rahatsızlık yaşamadan spor yapmak için şu önerilerde bulundu: “Mekik çekmek gibi sadece karın bölgesine hitap eden hareketler, tek başına etkisizdir. Karın yağlarını eritmek için, yürüyüş, koşu, yüzme gibi vücudun bütününe hitap eden, efor gerektiren egzersizler yapmalıyız. Ayrıca bu egzersizleri, doğru diyet alışkanlıklarıyla tamamlamalıyız. Bunu yaparken anatomik yapı ve genetik özelliklerimize göre haraket etmeliyiz.”
SUYU ÜÇ YUDUMDA İÇİN
Egzersiz sırasında ve sonrası su içmenin vücut için çok önemli olduğuna dikkat çeken Göde, suyu üç yudumda içmenin daha sağlıklı olacağını ifade ediyor. Göde, sözlerine şöyle devam ediyor: “Egzersiz ve sonrasında su içmek vücudumuz için çok önemlidir. Vücut egzersiz sırasında terleyerek su ve mineral kaybeder. Bu yüzden egzersiz sırasında bol miktarda su tüketmeliyiz. Özellikle içerisinde bulunduğumuz yaz aylarında su ihtiyacımız daha artmakta, bunu da genellikle soğuk su içerek karşılamaktayız. Burada dikkat edilmesi gereken husus, soğuk suyun aniden içilmeyip yudumlama dediğimiz yöntemle ağızda bir müddet ısıtılarak yutulmasıdır. Bunun için de ideali üç yudumdur. Böylece hücrelerimiz zarar görmediği gibi sağlımız da tehlikeye girmez.”
ZAYIFLIK DÜŞÜK NEDENİ
İnce kalabilmek için yetersiz ve dengesiz beslenmenin vitamin eksikliğine neden olacağını kaydeden Dr. Göde, şunları söyledi: “Son yıllarda yapılan araştırmalar normalden zayıf, ince insanların diyabet, osteoporoz, depresyon, kısırlık, düşük yapma gibi hastalıklara yakalanma risklerinin arttığını gösteriyor. Ayrıca ince, zayıf insanlar, bağışıklık sistemleri güçsüz olduğu için enfeksiyonlara açık hale gelirler. Birey ince kalabilmek adına, yetersiz ve dengesiz besleniyorsa; kansızlık, D ve B12 vitamini, çinko, magnezyum eksikliği oluşabilir. Buna bağlı olarak da halsizlik, yorgunluk, hafızada güçlük, saç dökülmesi gibi sorunlarda da karşılaşabilir. Daha fazla protein daha fazla kas demektir. Kas hacmimizi korumak ve artırmak için, kilogram başına ortalama 1-2 gram protein yeterlidir. Bu miktarın üzerinde protein alırsak, sindirim sistemi bunu glukoz şeklinde şekere dönüştürür ve yağ olarak depolanır.”
YAĞ YAKMAK KİŞİDEN KİŞİYE DEĞİŞİR
Vücudun hareketle birlikte yağ yakmaya başladığını belirten Göde, şunları anlattı: “Vücut harekete başladığı andan itibaren hem karbonhidrat hem de yağ yakar. Fakat kardiyo egzersizinde en önemli rolü üstlenen çizgili kas hücreleri, en baştan itibaren yağ asitlerini kullanır. Ayrıca yağ yakım süresi kişisel özelliklere göre değişim gösterir. Yaş, cinsiyet, egzersiz geçmişi ve vücut tipi bu özellikleri belirlemektedir.”
AZ YEMEK SORUNU ÇÖZMEZ
Sağlıksız şekilde yapılan kilo kaybının vücuda zarar verdiğini kaydeden Dr. Göde, “Herkes fazla kilolarından bir şekilde kurtulmak ister. Sağlıksız şekilde yapılan kilo kaybı, vücuda zarar verir. Kilo verelim derken, sağlığımızdan olmamamız gerekiyor. Özellikle kilo vermek için, sadece az yemek gibi yanlış diyet alışkanlıklarına yöneliriz. Bunun yanında düzenli egzersiz gibi vücudu hem diri tutan hem de kilo almamızı engelleyen sağlıklı aktivitelerden de kaçınırız. Hatta son zamanlarda kilo vermek için kullanılan, çoğunluğu bitkisel addedilen ilaçlar da sağlığımızı tehdit etmeye devam etmektedir” diye konuştu.